Şubat duyguların uçlarda yaşandığı bir aydır. Bu aya karşı nötr olabilen biri neredeyse yok gibidir. Sebebi sevgililer gününün bu aya denk gelmesidir. Mutlu çiftler tarafından çok sevilip iple çekilir, yalnız girenler için ise başlı başına derttir şubat. Hele o 14 Şubat yok mu? Sevgiliyle türlü şaklabanlıkların yapıldığı, hediyelerin alındığı, internette sürekli sevgililer günü mesajlarının paylaşıldığı o sinir bozucu gün… Şubat ayı neyse ki diğer aylardan daha kısa sürer. Yoksa yalnız kalpler nasıl dayanırdı bu aya.
14 Şubat tabi ki birbirini seven çiftler için çok anlamlı ve çeşitli sevgililer günü aktiviteleriyle, sürpriz hediyelerle taçlandırılan özel bir gün. Bu özel gün aynı zamanda içinde bulunduğu ayı da özel yapmıştır. Şöyle ki şubat ayı sevgililer için iki ayrı evreden oluşur: Birinci evre 14 Şubata kadar süren evredir. Bu evrede çiftler kıpır kıpırdır. Sevgililer gününde ne yapmalı, nereye gitmeli hatta o gün ne giymeli diye düşünülüp durulur. Ona en anlamlı, en güzel hediye almak istenir ve hemen sevgiliye hediye fikirleri araştırılmaya başlanır. Sonrasında özel sürpriz planı, gidilecek mekan araştırması derken 14 Şubat geliveririr. İkinci evre ise 14 Şubat ve sonrasını kapsayan evredir. 14 Şubatta artık tüm hazırlıklar tamamdır. Büyüleyici bir gün onları bekler. Çiftler buluşur. Daha önceden planlanan aktiviteler uygulanmaya başlanır. Belki güzel bir mekana gidilir. Bir şeyler içerken söylenen aşk sözleri sevgilinin yüreğini hoş eder, sonrasında yapılan küçük bir sürpriz ve alınan anlamlı bir hediye de sevgilinin sarhoş olmasına yeter. Ve o gün tüm ihtişamıyla sona ermiştir. Ama etkisi biter mi? Hayır. Şubat ayının kalan günleri sevgililer gününün mutluluk sarhoşluğuyla geçer, sevgiliyle daha bir iyi geçinilir ve arkadaşlara, tanıdıklara o gün anlatılıp durulur.
Peki ya sevgilisi olmayanlar… Bitmek bilmeyen koca bir ay… Tüm dünyanın sevgililer gününü kutladığı ama onun kutlayamadığı anlamsız bir şubat ayı… Herkes sevgililer gününde hangi hediyeyi alacağını, hangi mekana gideceğini, yapacağı sürprizi hatta sevgilisine aldığı yüzüğü konuşurken gittiği her yerde bu konuşmaları dinlemek zorunda kalır yalnız insan. Üzüleceği yoksa bile canı sıkar bu durum. Ve 14 şubat günü… Pazar gününe denk gelmişse şanslıdır. İşe veya okula gitmeyeceğinden herkesin sevgilisiyle el ele olduğu, mağazalarda hediye seçtiği o günde; hiç yalnız insan görmemiş gibi ona bakanlardan biraz olsun kurtulmuş olur. Eğer bir de işe veya okula gitmek zorunda olduğu bir güne denk gelmişse o zaman yandı demektir. Okulda ve iş yerinde onunla herhangi bir konu hakkında konuşmaya gelenlerin sanki “merhaba yalnız insan” diyerek konuşmaya başladıklarını düşünür.
Velhasıl zordur şubat ayında, sevgililer gününde yalnız olmak. Ama size şubat ayında yapabileceklerinizle ilgili güzel bir tavsiyem var ve hemen söylüyorum: Sevgili bulun! Evet, sadece bir sevgili bulun. Pek işe yarar bir tavsiye gibi gelmedi kulağınıza farkındayım. Ama “takmayın kafanıza, yalnızlık da bir tercihtir, doğru insanı sabırla bekleyin” gibi klasik tavsiyelere hiç bulaşmak istemiyorum. Onları zaten biliyorsunuz. Belki tavsiyeyle de olmaz bu işler ama bakarsınız şans getirir diye yine söylüyorum: Bulun bir sevgili, güzel güzel geçirin şubat ayını ve sevgililer gününü.
