TANITIM YAZILARI

Bir Aşk Hikâyesinin Olmazsa Olmazları: Hoşlanma

Uzun ya da kısa sürsün herkes aşkı bir süreliğine tatmıştır. Şanslı olanlar da vardır hala tatmaya devam eden. Onların aşklarına uzun ömürler diledikten sonra aşk içerisinde olmazsa olmazlara bir göz atalım. Bunlar çoğu zaman güzel hisler uyandıran duygulu anlardır fakat aynı zamanda istemsiz bir şekilde aşk içerisinde katlanılmak durumunda kalınan sıkıntılı anları da içinde barındırır. Aşkın en güzel yanları elbette aşk sözleri, sevgi ve sevişmedir ama karşı tarafta kıskançlıklar, alınganlıklar ve zıtlaşmalar da aşkın içerisinde bulunur. Hatta kimi zaman bunların olmadığı bir aşk hikayesi bile düşünemeyiz. Kim bilir belki de aşkın tadı tuzudur onlar da. Ve her şeyin çok fazla yolunda gitmesinden hoşlanmıyoruzdur… Ne olursa olsun aşka dair her şey sevgiliyi sevmeye değer diyelim…
Şimdi hafızamıza aşka dair izlediğimiz dizi veya filmlerden yerleşen o çok romantik sahneleri bir kenarı bırakırsak birinden ilk hoşlandığımız zaman düştüğümüz bir şüphe vardır ya ona odaklanalım. Bu şüphenin adı; “acaba beni beğenir mi” olsun. Karşı tarafın nabzını tam olarak öğrenmeden önceki bu hissiyat aşkın en çok soru işareti taşıyan aşaması olmakla birlikte aynı zamanda en tatlısıdır da. Öyle ki onun ilgisini çektiğinizden emin olmadığınız için o kişi size çok daha çekici gelir. Tabi bu noktada bir nedenle aşırı özgüven sahibi olmuş arkadaşları dışarıda bırakıyorum ama onlarda bile bu tereddüt mutlaka yaşanıyordur çünkü özgüven de beğeni üzerine oluşturulan bir şey. Her neyse aşkın bu beyin kıvrandıran aşaması muhtemelen karşı tarafa sunulan bir şeyler yapma davetinin kabulünden sonra son bulur ve onun da size karşı boş olmadığını anlarsınız. Ama hala aşk resimlerindeki mutlu tabloya ulaşabilmeniz için önünüzde uzun ve meşakkatli bir yol vardır. Mesela onu tanımak gibi…

Baş başa geçirdiğiniz ilk gün ona sormuş, sorgulamış ve gözlemlemişsinizdir. Bu nokta ona karşı hissettiğiniz hoşlanma ya alev almıştır ya da ayrıntıların içine gömülüp son bulmuştur. Bu aşamayı atlatabilenlerin aşk kuşlarına dönüşmesi pek yakındır çünkü buluşma sonrasında telefondan mesajlaşmalar devam eder. İlk sabah ise bir günaydın mesajı, aşk mesajlarına biraz daha yol olsa da ilişkinizin hızla güzelliklere doğru ilerlediğinin ispatıdır adeta.
İki tarafında aynı şeyi düşündüğü fakat somut olarak bir geçerlilik kazanmamış bu hissiyat dönemi aşkın en güzel vakitleridir. Kaybetme korkusunu hissedersiniz, ona sarılmak ve onu öpmek istersiniz fakat henüz yapmazsınız. Demek ki aşk içerisinde bazı zamanlar kendimizi engellememiz de gerekiyormuş diye düşünmüyorum değil.
Fakat bu zamanı da çok fazla uzatmamak gerekir. Uzatıldığı takdirde bir tarafın sorun olduğunu düşünmesi muhtemel. Bu sorulardan biri “acaba arkadaş olarak mı görüyor” sorusudur ki bence en tehlikelisi. Çünkü inşa etmeye çalıştığınız bir şeyin tutma ihtimali varken tehlikeye atmış olursunuz. O sebeple bu hoşlantı mevsimini de zamanına göre yaşamakta fayda var…

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı