TANITIM YAZILARI

Aşk Kitabının 6 Milyar Yazarı

Aşk, her insan için özel bir kavramdır. Herkes en büyük aşkı kendisinin yaşadığını, en çok kendisinin sevdiğini, aşkın kıymetini en iyi kendisinin bildiğini ve hatta en büyük aşk acısını yine kendisinin çektiğini düşünür her zaman. Aşk dediğimiz bu duygu öylesine yoğundur ki insanları hep “en”lerde yaşatır. Aşk paylaşmak demektir belki ama aşkı kimse paylaşamamaktadır.  Bırakın insanın yaşadığı aşkı yeryüzünde yaşanan diğer aşklardan üstün kılmasını, aşık olduğu kişiden bile daha üstte tutmaktadır yaşadığı aşkı.  Ama ben daha çok sevdim diyerek…

Öyle ya, günümüzde yazılı olmayan anayasalar gibi, kurallarını kendi belirlediği aşk kitabı var herkesin. Herkes yaşadıklarına göre bir şeyler karalar bu aşk kitabına zihninde. Daha çok gençtir mesela. Okulunun sınıfında çok beğendiği birine aşık olur. Her gün daha da çok sever ama bir türlü açılamaz. Kalbinde sürekli taşıdığı o büyük aşkı, gün gelip de yüreğine sığmadığında söyleyiverir ona beslediği duyguları. Tabi işi yüzüne gözüne bulaştırmıştır ve hayatındaki ilk “Hayır”ını alır. Sonrasında anlamsız ve gereğinden fazla bir hüzün kaplar yüreğini ve ona dayanılmaz gelen acılar çeker. Eve gidince bilgisayarını açar, o meşhur Hayko Cepkin ve Nilüfer aşk kitabı şarkısını dinler. Tabi ilk aşk kitabına da bunları yazar.

1

Sonrasında zaman geçer, daha da büyür, sever ve sevilir. Yaşadığı aşkın büyüsü onu kendinden geçirir. Aşık olduğu kişinin gözlerine bakıp, saçlarını koklarken dünyanın en mutlu insanı olduğunu düşünüverir. Yaşadığı aşk öylesine yoğundur ki kendini şair sanır. Alır eline kağıdı kalemi, bu kez zihnindeki aşk kitabını yüreğinden kağıtlara döker. Şiirler, sözler, maniler… Yazar da yazar. Böyle zamanlarda şarkılar kulağına daha bir anlamlı, daha bir güzel gelir. Sanki bütün aşk şarkılarının kendisi için yazıldığını düşünür.

Aradan yıllar geçer, yine biri çıkar karşısına. Önce tanır, sonra aşık olur ve bağlanır bu kişiye. Ama bir türlü çözemez karşısındakini. Tam mutlu olacağını, onunla aşkını doyasıya yaşayacağını düşünürken, karşısındaki birden mesafe koyar aralarına. Git demiyordur, ama hiçbir zaman da tam olarak gel demez. Bu kez de aşk bilmecesi kitabı canlanır zihninde. Herkese sorduğu, neredeyse bütün kelimelerini bulduğu ama bir türlü çözemediği bir aşk bilmecesi kitabı… Çözemedikçe daha da kördüğüm olur aşkı, içinden çıkılmaz bir hal alır. Önceleri eğlenceli gelen bu bilmece oyunu, sonrasında onu yormuştur ve bıktırmıştır. Yarım bıraktığı bilmece kitabını bir kenara fırlatır ve yeni bir sayfa açar kendine.

Hayat böylece akıp gitmektedir. Aşk ise her zaman insanoğlunun hayatının merkezinde yer almaktadır. Kavuşsa da kavuşamasa da, sevse de sevilmese de, aşkını deliler gibi yaşasa ya da aşık olduğu kişiyi çözemese de insanlar aşk için yaşamaya devam edeceklerdir.

Ve aşka dair edindikleri her tecrübeyi zihinlerindeki aşk kitabına yazacak, nefes aldıkları müddetçe aşk kitabının sayfalarına bir sayfa daha ekleyeceklerdir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı