TANITIM YAZILARI

Aşkınız Rutine Sıkışmasın!

Rutin, günlük hayatımızın çoğunluğunu oluşturan alışkanlık ve gerekliliklerdir. Sabah kalkmak, gece yatmak, her gün işe veya okula gitmek, hayatın sıradanlığını oluşturan klasik eylemlerimiz iken çoğu zaman da hayata dair sıkıntı duymaya neden olurlar. Her gün aynı eylemlerin isteksizce tekrarlanması çağımızın hastalığı depresyona kadar uzanabilen riskli bir süreçtir. Hayatımızın her alanında ve her gününde rutin haline gelmiş şeyleri değiştirmemiz mümkün olmasa bile bunlar üzerinde ufak farklılıklar yaratmak, yaşamımıza dair farkındalığı arttıracak ve kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayacaktır.

İşten güçten, uyuyup uyanmaktan bahsettik fakat hayatlarımızdaki rutinler sadece bunlardan ibaret değildir. İç sıkıntıların tavan yapmasına asıl sebep olan arkadaşlık, dostluk ve aşk ilişkisinde bulunduğumuz insanlarla iletişimlerimizin bir rutin haline gelmesidir. Böyle olunca hayatta heyecan veren, şaşırtan ve yaşama isteği uyandıran hiçbir şey kalmaz. Hep aynı yerler, aynı muhabbetler üzerine kurulu insan iletişimi sadece konuşmaktan ibarettir. Sosyal ihtiyacımızı bile tam olarak karşılamaz.

3

Bizleri bazı rutinlere sıkıştıran günümüz dünyası, aynı zamanda teknolojinin tavan yaptığı, gidip görülecek yerlere ulaşmanın kolaylaştığı bir zaman dilimi. Bunu bir telafi ve hem kendimizi hem de sevdiklerimizi rutinden kurtarma fırsatı olarak görmekte fayda var.

İnsan ilişkilerinin en değerli ve en özellerinden birisi olan aşk ilişkisi, sevginin hakim olduğu bir yaşam demek aynı zamanda. Güne aşk mesajları ile başlayıp aşk mesajlarıyla bitirmek, aşk filmlerinin içinde gibi hissetmek ve sevgiliyle bolca vakit geçirmek hayatı yaşanabilir kılan güzellikler. Peki, aşkımızı, hayatımızın büyük bölümünü ele geçiren rutinlerden koruyabiliyor muyuz yoksa onu da bir süre sonra “aynı şeyler” kategorisine koyup tadını yeterince alamıyor muyuz?

4

Bu sorunun cevabı aşkınızın ve ilişkinizin geleceği açısından hayati bir öneme sahiptir. Aşkın sadece iki farklı insanın rutinlerini birleştirmesi yani aynı şeyleri birlikte yapması anlamına geldiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Aşk, farklılaşmak ve bu farklılaşmayı paylaşmaktır. Nasıl ki sevdiğiniz insan hayatınıza girdiğinde ve aşkı tattığınızda kendinizi bir rutinden kurtulmuş ve farklılaşmış hissettiyseniz, ilişkinizin üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin bu his devam etmelidir. Tıpkı ilk günkü gibi…

Bu hissi ve heyecanı devam ettirmek için ise hayat bizlere çok fazla fırsat sunuyor. Yeni yerler gezip görmek, yeni filmler izlemek, klasik hediye anlayışından kurtulup farklı bir şeyler yaratmak aşkınızı ilk aşk tazeliğinde tutacak şeylerdir. Aşkı rutine teslim etmek ise ilişkinizde hiç olmayacak sorunların baş göstermesine, gereksiz tavır ve triplere neden olabilir. O ünlü “artık hiç dışarı çıkmıyoruz” tepkisi söylediğimi tam olarak karşılıyor ama dışarı çıkmak da eğer sürekli aynı yerlere gidiliyorsa yetersiz bir eylemdir ve çok çabuk rutinleşir. En basiti sinemaya gitme eylemini örnek gösterecek olursak, sevgilinizle her hafta sinemaya gideceğinize, bir hafta da tiyatroya gidin! Veya güzel bir hava yakaladığınızda açık hava sinemasının tadını çıkarın! Bu ufak şeyler ikinizi de iyi hissettirerek aşkınızı canlandıracaktır.

Peki ya hediyeler? Artık çoğu kadın ve erkeğin, çiçek, kıyafet, parfüm gibi hediyelerden sıkılmaya başladığı bir gerçek. Buna rağmen aşkınıza ve sevgilinize verdiğiniz değeri göstermek için alternatifsiz olduğunuzu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz!

İşte Sevgili Kitabı, işte rutinlerin dışına çıkan bir hediye! Onun için hazırlayacağınız bir kitap ile aşkınızı rutinden kurtarmanın başlangıcını yapabilirsiniz (:

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı