TANITIM YAZILARI

Aşkın Ayrılık Halleri: Erken Ayrılıklar

Hiçbir aşk bitmek için başlamaz elbet ama çoğu aşk ayrılık ile noktalanır. Mutlu sona ulaşabilen aşkların kıymetini daha da arttıran bu durum ise ayrılan çiftler açısından farklı şekillerde yorumlanır ve farklı izler bırakır.

Aşkın başlangıcını tanımlayacak olsak en uygun kelime ‘umut’ olurdu sanıyorum. Kendinden, sevgilisinden ve hayattan her şeyin yolunda gideceğini umut etmek… Bu umudun karşılığında ise bu sefer son olsun düşüncesi yatar ki yatmalıdır da. Bu düşünce ve istek olmadığı takdirde aşk zorluklara karşı direnme gücünü kaybeder ve çok kolay bir şekilde vazgeçer.

İnsanlar değişir, hayat değişir. Sevgilinizin sürekli olarak aynı kalması, duygu, düşünce ve hayallerinin hiç değişmemesi mümkün değildir. Bazı ayrılıklar bu değişimler yüzünden gerçekleşiyor olsa da genel olarak aşk için çok hassas bir konu değildir çünkü aşk aynı zamanda birlikte büyümek, büyüyebilmektir. Benzer aşamalardan geçmek, benzer süreçleri yaşamak iki kişinin birbirine karşı olan bağlılığını daha da arttırır. Aşk yaşadığınız kişiyle hayat yolunu birlikte yürüdüğünüzü düşünün ve bir kişi diğerini göremeyecek kadar arkada kaldığı takdirde en güzel aşk mesajları bile bu ilişkiyi kurtaramaz. Bu genel yorumdan sonra en çok karşılaştığımız ayrılık tipi olan erken ayrılıklara bir göz atalım.

1

İki insan birbiriyle tanışır. Günümüzün deyişiyle birbirlerinden elektrik alırlar ve kafalarında bir ilişki ihtimali doğar. Bu ihtimal bir taraf için çok daha kuvvetli olur, diğer taraf için ise deneyip görülebilecek bir tecrübe. Sonrasında buluşulur, konuşulur, tartışılır ve aradaki bağ sağlanamazsa güzel aşk sözlerinin tadına varamadan bir veya iki ay içinde ayrılık gerçekleşir. Birçoğumuzun yaşamış olduğu bu tür tecrübeler kötünün iyisidir aslında. Bazı şeyleri erkenden anlamak sonradan yaşanacak büyük bir hayal kırıklığını önler.

Genel olarak genç yaşlarda yaşanan ilişkilerde gerçekleşen bir ayrılıktır bu. Fakat büyümüşseniz veya kendinizi olgun hissediyorsanız bu tür ayrılıklar bir yerlerde bir sorun olduğuna işarettir. En olası ihtimaller ise yanlış yerde, yanlış kişiyi arıyor ve ne istediğinizi bilmiyor olmanızdır. Bu gibi durumlarda yaşadığınız aşklar üzerinde değil de kendinizin üzerinde düşünmeniz sorunları çözmeye yeterli olacaktır.

2

Her ayrılık acı verir. Sevseniz de sevmeseniz de. Çünkü iki tarafında anlaşarak gerçekleşen ayrılıklar çok nadir görülür. Yani bir taraf mutlaka üzülür, kırılır ve hatta kızar. Aşka ve insanlara güvenin azalacağı bir noktaya dahi gelebilir zaman içerisinde. Bu yüzden vicdanı olan her insan karşı tarafı çok fazla sevmemiş olsa bile içten içe kendini kötü birini üzmeye sebebiyet verdiği için. Gözlerinden öpülesi bu insanlar, bilmelidir ki her aşk iki taraflı bir tecrübedir. Hem kendisi için hem de onun için. Aşkta başarılı olmak ve ‘o’na ulaşabilmek için tüm bu tecrübelerden ders çıkarmak gereklidir. Bir insan aşk acısı çekiyorsa bunun nedeni terk eden tarafın ‘kötü’ biri olması değil, üzülen tarafın böyle bir tecrübeye ihtiyacı olmasıdır. Çünkü onu büyütecek, geliştirecek ve gerçek aşka ulaşmasını sağlayacak olan şeydir bu üzüntü.

Hiçbir insan geleceği önceden göremez fakat kuvvetli tahminler ve izlenimler oluştuğunda olumlu veya olumsuz adımlar atmaktan çekinmemelidir. Bir insanı terk ederek ne kadar üzmüş olursanız olun, onun sizi deli gibi sevdiğini bilerek, onu sevmeye çalışmaktan büyük bir kötülük yapmış olmazsınız…

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı