Yaşadığımız çağın ezberleri bozacağı, kendini ilk olarak ilişkilerdeki kabuk değiştirme ile gösterdi. İnternet kullanımının yaygınlaşması ile herkesin chat sitelerinde bir dedektif titizliğiyle karşısındakini tanıma çabalarını görmezden gelemeyen ve bu pazarın getirilerini öngören girişimciler, Türkiye’nin ilk arkadaşlık sitesi olan Siberalem’i kurarak Türkiye’deki sevgili bulma, evlenilecek doğru kişi ve aşk kavramlarını kökten değiştirecek bir adım attı.
Siberalem gibi arkadaşlık sitelerinin ve kullanıcılarının hızla artmasının ardından kurucuların belki de hiç tahmin etmediği bir değişim yaşandı. Toplumun aşka ve sevgili olma kavramına bakış açısı oldukça değişmişti. Artık zıt kutupların birbirini çekeceği teorisi yerle bir olmuştu; yeni trend ortak ilgi alanlarına sahip sevgili bulmaktı. Zamanın hızına yetişememeye başlayan kadınlar ve erkekler artık sevgili adayını tanımak için uzun süreler harcamak istemiyor, sanal profiller birer ilişki cv’lerine dönüşüyordu.
Çeşitli arkadaşlık sitelerinde hızla artan kullanıcı sayıları farklı gruplaşmalara da sebep oluyordu. Bazı üyeler gerçekten ortak ilgi alanlarına sahip bir arkadaş veya aktivite partneri ararken, bazı kişiler gerçek aşkı bulmaya çalışıyor, bazı kişiler ise yalnızca yataktaki yalnızlığını gidermeye çalışıyordu. Bu çok yönlü talepler zaman içinde arkadaşlık sitelerinin belli alanlara yoğunlaşmalarına sebep oldu. Artık kullanıcılar, sevgili adaylarını İzmir, İstanbul, Ankara gibi şehirlere özel kurulmuş arkadaşlık sitelerinden bulabiliyorlardı. İslami evlilik siteleri gibi daha da özele indirgenen siteler ise artık kullanıcıların aradığı kriterlerin nasıl şekillenmeye başladığının göstergesi oluyordu.
Sevgili adayında kriter arama meselesi hafife alınacak ve internetle sınırlanacak bir konu olmaktan çıkmıştı. İlk olarak 2007’de Esra Erol’un sunduğu Dest-i İzdivaç programı ile televizyonlara taşınan kriterlere dayalı sevgili arama, internetin siberalem yüzüne uzak olan kişiler için büyük bir devrimdi. Evlilik programlarına katılan adaylar, kendi kriterlerini belirliyor ve karşısına gelen adayları bazen beğeniyor bazen de beğenmedikleri için geri çeviriyordu. Bu şeffaflık birçok kesimden büyük tepkiler aldı. Oysa temelleri 2000 senesinde atılan bu oluşum, Türk ahlaki yapısının temellerini geri dönüşü olmayacak biçimde değiştirmiş, birçok örf ve âdetin günümüzden uzaklaştırılmasına önayak olmuştu.
Çok izlenmeyen bir televizyon kanalında başlayan bu evlilik programı, birkaç sene içinde Türkiye’nin en çok izlenen kanallarına rekor ücretlerle transfer edilmiş, birçok taklidi yapılmış ve reyting listelerinde üst sıraları kimseye kaptırmayacak bir başarıya erişmişti.
Sevgili olmanın modern halini kesinlikle onaylamayanlar olduğu gibi, internet pazarında olan gelişmelere baktığımızda bir o kadar da onaylayan ve hayatına dahil etmek isteyenlerin olduğu görülüyordu. Çünkü Türkiye’de e-flört kavramı, televizyonlardaki evlilik programlarının çok izlenen kanallara transfer edildiği 2009 senesinde en üst seviyeye ulaşmıştı.
Günümüzde pazarın büyük dilimini sosyal medya sitelerine kaptırsa da, arkadaşlık siteleri kuruluşunda hedeflenen amacın oldukça ötesine geçerek tüm dünyada vazgeçilemeyecek, yerleşik bir kültür haline gelmeyi başardı.
