Doğumunuzdan bebekliğinize, bebekliğinizden çocukluğunuza ve çocukluğunuzdan gençliğinize ve belki de daha fazlasına dair iyi ve kötü hatıralarınızın gözlerinizin önünden geçtiği şu an ve bu yıl zamanın ne kadar hızlı akıp gittiğinin bir göstergesi adeta. Mutluluklar, sevinçler, hüzünler, başarılar, başarısızlıklar ve belki de hayal kırıklıklarıyla dolu bu yıllar geçmişin perdesi arkasında her gün saklanırken bizlere silüetini gösterir zaman zaman… Ve yeni yılın başlamasına kısa bir zaman kala bu silüet çok daha belirgin olur, düşündürür insanı ne yaptım, ne başardım ve ne yapmalıydım diye. Geçmişe dair geçip giden şey pişmanlıklar da olsa var olmanın verdiği eşsiz güç ve inanç rahat bırakmaz yakamızı. İnandırır, güvendirir, hissettirir, yeni aylar ve yıllarda yeniden başlatır hayata defalarca. İyi ki de böyle aslında. Yoksa her seferinde yeniden başlayacak gücü nasıl bulabilirdik içimizde? Yeni günler, yeni haftalar, yeni aylar ve yeni yıllar olmasa…
Hayata dair her şeyin çok kısa ve anlık olmasıdır aşkımıza, sevgimize ve başarılarımıza ulaşmanın yolunu uzatan. Yol uzadıkça değeri ve niteliği artar ulaşılacak şeyin. Bir kere elde etmenin veya bin kere elde edememenin ayrımı da tam bu noktadadır.
Yeni bir yıla girerken hayat yolunun neresinde olursak olalım, elde etmek istediğimiz şeylerin yolculuğunda ne kadar ileri veya geri gitmişsek gidelim zamanın bizlere sunduğu yeni başlangıç fırsatlarının bilincinde olmamız, bunu kendimiz için ‘en iyi’sine dönüştürmemiz gerekir.
Aşk yolu da uzundur sevgili okuyucular. Bu yolun başında veya ortasında olabilirsiniz. Ya da yolun sonuna geldiğinizi düşünüyorsunuzdur, hayatın karşınıza çıkarabileceği tüm sürprizlere karşı direnecek gücü içinizde hissederek. Bu histir sizi güçlü kılan, direnme gücüdür aşkı yaşatan, cesaret veren, kıskandıran ve kalbinizi tutkuyla dolduran. Yeni yıla sevdiğiniz ile uçsuz bucaksız bir manzaraya bakarmışcasına, geçmişi arkada bırakmış olarak girecekseniz eğer arkanıza hiçbir zaman dönmeyin. Tek yapmanız gereken önünüzü aydınlatmak…
Yolun neresinde olduğundan emin olamayanlar için ise benzer bir şey geçerlidir aslında. Direnme ve mücadele gücü. Eğer tek başınızaysanız direnecek şey her zaman daha fazladır. Yalnızlık bunun başında gelir fakat bir o kadar da güçlü bir his olması nedeniyle sizi aşk sözlerinin içinde ve onları yaşıyormuşcasına güçlü ve ayakta hissettirebilir. Mücadelenin başı da burasıdır. Her yeni gün, her yeni ay ve her yeni yıl sizlere yeni bir ihtimal, yeni bir fırsat ve değişim imkanı sunarken hayatın karşınıza çıkarabileceği binlerce şey vaat eder. Bunların içinden sadece bazılarını seçmek zorundasınızdır çünkü sadece iki ayağınız vardır ve farklı yönlerdeki yüzlerce yoldan gidemezsiniz.
Aşkın yolu kendinizi ait hissettiğiniz yoldur. Başkasıyla bütünleşmeden önce kendinizle bütünleştiğiniz, başkasına ait hissetmeden önce kendinize ait hissettiğiniz yoldur. Sevgiye ve sevgiliye ulaşmanın biricik ve en doğru yolu bu istikamette gider. Bu öyle bir yoldur ki bazı zamanlar aşkın yolundan gittiğinizi bile unutursunuz çünkü esas olan kendiniz olduğu için hayata dair birçok şeridi içerir. Böyle bir yolda uzun zamandır yolculuk yapıyor olmanız ve bunu yeni yılda da devam ettirmenizi diliyorum. Yola yeni veya yeniden başlayacaklar için ise sadece ‘doğru’ları rehber edinmeniz ve bu doğrultuda huzuru yakalayabilmeniz dileğiyle.
Mutlu yıllar.
