Malum, sevgililer gününe az bir zaman kaldı. Sevgilisi olan herkesin yavaş yavaş bir telaş ve heyecan yaşamaya başladığı günlerdeyiz. Sevgililer gününde yapılacak aktivitelerin kararlaştırıldığı, alınacak hediyelerin seçilmeye çalışıldığı ve güzel sürprizlerin planlandığı bir dönemdeyiz. Gittiğimiz herhangi bir yerde ise bu konu hakkında konuşulanlara rahatlıkla kulak misafiri olabiliyoruz bu günlerde. Mesela bir kafede oturan iki gencin aralarında geçen Sevgililer günü diyalogları oldukça komik olabiliyor bazen:
Kız: Hayatım sevgililer gününe kaç gün kaldı?
Erkek: Daha çok var aşkım.
Kız: Çok falan yok hayatım az kaldı. Şimdiden düşünmeye başla. Bu yıl iyi bir sevgililer günü sürprizi bekliyorum senden.
Erkek: Hiç merak etme aşkım. Uçacaksın, uçacaksın, havalara uçacaksın!
Kız: Tabi tabi. 2013 sevgililer günümüzü hatırlatırım. Geçen yıl ki gibi olmasın da… Hediyemi aldın mı peki?
Erkek: Merak etme aşkım bu sevgililer günü için orijinal fikirlerim var ve geçen yılı telafi edecek süper bir hediye aldım sana.
Kız: Hadi bakalım. Pek ümidim yok ama geçen yıl ki gibi saçma mekanlara götürme yeter. Neyse ben bir lavaboya gidip geliyorum.
Kız kalkıp lavaboya gider. Erkek arkadaşının yüzünde muzip bir ifade vardır. Cebinden bir şeyler çıkarıyordur. İki adet uçak bileti! Biletleri kızın, masanın üzerinde duran çantasının altına bırakır ve telefonuyla oynuyormuş gibi yapmaya başlar. Ardından kız gelir.
Kız: Napıyorsun, oyun mu oynuyorsun yine?
Erkek: Napayım, seni beklerken oynuyordum işte. Sen de bir gittin, gelmek bilmedin.
Kız: Sıra vardı ya sıra bekledim iki saat. Kalkalım mı?
Erkek: Hadi kalkalım, al çantanı falan.
Kız tamam deyip hazırlanmaya başlar. Tam çantasını omzuna atmıştır ki çantanın altındaki biletleri görür.
Kız: Bu biletler ne?
Erkek: Thy’den iki bilet aşkım. Bizim için.
Kız: Ama burada Paris yazıyor.
Erkek: Evet aşkım sevgililer gününü Paris’te geçireceğiz. Aslında hediyemi sevgililer gününde söyleyecektim ama hazırlık falan yapman gerekir diye şimdi söyledim.
Kız: (küçük bir çığlık atar) İnanamıyorum sana. Biz şimdi Paris’e mi gideceğiz? Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel sevgililer günü sürprizi.
Kızın gözleri dolar ve erkek arkadaşının boynuna sarılır. Tabi kızın çığlığını duyan herkes onlara doğru şöyle bir bakar.
Sevgiliye hediyede son noktadır herhalde bu. Aşkın şehri Paris’te geçirilecek bir sevgililer günü. Ama erkek yine de abartmıştır biraz. Çıtayı bu kadar yüksek tutmaya ne gerek vardır. Bunu duyan kızlar erkek arkadaşlarından da aynı jesti beklemez mi? Hem seneye ne hediye alacaktır bu sevgililer günü hediyesinden sonra. Ancak her şeyden önemlisi bu gösterişli sevgililer günü hediyesine yakışır büyüklükte bir aşk olup olmadığıdır aralarında. Gerisi gerçekten de teferruattır.
Sonrasında kız aldığı hediyenin şokunu atlatır. Sarmaş dolaş kafenin kapısına gelirler. O sırada kız birden sevgilisine dönüp:
“Ee ama ben ne hediye alacağım şimdi sana!” der ve çıkıp giderler.
