Yalnızlığı genel olarak aşkın yokluğu olarak bilsek de aslında aşk ile iç içedir yalnızlık… Aşkın yokluğu olan yalnızlık, aşkın bilincindedir ve onun varlığını hisseder. Sadece yoktur, gitmiştir o kadar… Aşkın geri geleceği güne kadar aşk ve ceza kelimelerini aynı cümle içerisinde kullanmak pek mümkündür. Geçmişi düşünmek çoğu zaman istem dışı bir zorunluluk halini alır ve çoğu zaman geçmiş aşklara karşı hissedilen özlemden dolayıdır ki eski sevgilileri arayıp sormak ve merak etmek. Yalnızlık senfonisi içerisinde dinlenen müzikler de geçmişe götürür insanı hiç olmadık yere. Eee bugünde bir şey bulmanın zorluğu ve zihnin aşk ihtiyacını karşılama isteği alır götürür en hüzünlü anılara, pişmanlıklara ve yaşanmışlıklara.
Geçmişe yönelik bu bağlılık çoğu zaman yalnızlıktandır. Atlatıp üstesinden gelinmelidir çünkü kaçan bir şey vardır ‘bugün’ gibi. Ve bugünler kaçtıkça gelecek zamanda geçmişte bağlanılacak bir şey bile bulunamaz. Çünkü bugün geçmişte harcanmıştır, harcanıyordur. Geleceğe bakmak sadece boş hayaller peşinde koşmak veya yok yere umutlanmak olarak tanımlanmamalıdır. Yaşanan her yaşantı geçmişimizde birer hatıra olurken, geçmişe baktığınızda en güzelleri görmek içindir geleceğe bakmak. Bu güzellikler içerisinde ise aşk, olmazsa olmazdır. Aşkın yokluğunda ise onunla birlikte olunmasa bile varlığını hissetmek, ona yakınlaştığını düşünmektir çaresi yalnızlığın. Telefona düşmeyen aşk mesajları, gelmeyen ‘günaydın’lar zihinde birikirken ilk aşk tazeliğinden uzak tecrübelerimiz düşündürür bizlere aşkı tekrar ve tekrar.
Hayata karşı kendini kilitleyip kapanmak kolay olandır. Etrafta gördüğünüz sevgililer bu durumu sorgulamanıza mutlaka neden olacaktır. Aşk için, aşkı yaşamak için hiç kimsenin ne bir şeyi ne eksik ne de bir şeyi fazladır. Herkes kendince özel, kendince farklı bir güzelliği barındırır kalbinde. Üstünlüklerin, ‘daha’ güzeller, ‘daha’ zekilerin ve ‘daha’ yakışıklıların hepsi görecelidir ve insanların birbirlerinden çok farklı olmaları, onları başka başka konularda birbirlerinden üstün kılmıştır. Bu yüzdendir birlikte yaşama ve birlikte hareket etme zorunluluğumuz. Aşk ise en yüce birlikteliklerden birisi değil midir? İki insanın birbirlerini tamamlaması, güzel aşk sözleriyle yüreklerine hitap etmesi ve aşk şarkılarıyla bütünleşmelerinin başka bir açıklaması olabilir mi?
Dün var olan bugün yoksa bugün var olanı geleceğe taşımak için azmetmek değil midir aşk? Bugün bile kimse yoksa eğer gelecekte herhangi bir zamanda herhangi birinin olmayacağı anlamına mı gelir bu? Yoksa sadece düşünmen gereken şeylerin, yapman gereken işlerin ve görmen gereken güzelliklerin olduğuna mı delalettir?
Tüm bu soruların geldiği noktada umutlu olmak, denemek, yanılmak ve sonrasında tekrar deneyerek hem aşk hem de hayatın diğer güzellikleri için mücadele etmek gereklidir. Bu mücadele sonunda günlerimizi ve gecelerimizi aşk ve sevgiyle dolu geçirecek olmamız ödüldür bizlere. Sınırlı yaşamlarımızda yapabileceğimiz en iyi şey bu olsa gerek.
Aşkın içinden, sevgiyle…
