TANITIM YAZILARI

Aşk ve Kitap

Kitap içeriği

Ön kapak : SEN BENİM HERŞEYİMSİN
Sayfa 2 :
HER ŞEY GARİP BU GÜN
Sen garip ben garip gökte ki yıldız içimdeki heycan garip
bir şeyler var yolunda olmayan biliyorum ama neee..?
Sen mutlu ben umutlu ama birşeyler var…
Bir korku var yüreğimde ılık esen bu rüzgar içimi donduruyor…
Bir sessizlik var ikimizdede fırtına öncesi gibi…
Umutluyum ama huzurlu değil bugün yada yarın birşeyler olacak.
Biliyorum ve ayrılık gelecek gel yanıma uzan diyorsun
Oysa ben yanına ölmek istercesine kalmak istiyorum
Saçında bir tel yüzünde bir ben…
Ve kendimde bir sen olmak istercesine ölmek istiyorum.
Mutlu bir ölüm yok derdi şaiir;
Şu anda ölmek yani ellerim sarılmışken bedenine,
Ve yüzüm göğsünde uzanmışken ben tenini koklayarak
Ve o can alıcı gözlerine bakarak ölmek
Mutlu bir ölüm varmış be şaiir demek istiyorum.
Sen dışında ben içimde tir tir titriyoruz.
Ürkek bir güvercin edası var titreyişinde
Sende yasağa batmış bir düşün korkusu..
Bende beş yaşındaki bir çocuğun,
Annesinin terkine uğrama korkusunun titrekliği….

..
MUUUUCKK I LOVE YOU
😀
Sayfa 3 : SENİ SEVMEK
Seni sevmek, bana hayatın ne kadar anlamlı, nefes alıp verişimin bana verilmiş kocaman bir hediye olduğunu gösterdi. Sabahları yeni güne kocaman bir gülümsemeyle başlamanın tadına vardım. Hiç bir zaman bir anlam yüklemeyi başaramadığım yıldızların hepsinin artık başka başka bir sürü anlamı var. Onlara her baktığımda; birsinde gözlerini, birisinde gülüşünü, bir diğerinde ise senin bana hediye ettiğin yaşama sevincimi görüyorum. Ve onlara her baktığımda Allahıma binlerce defa şükrediyorum. Beni senin gibi bir hediyeyle mükafatlandırdığı ve seni hayatıma soktuğu için… İnsanın hayatta kendini şanslı hissetmesi kadar güzel bir şey olamaz herhalde! Benim de kendimi şanslı hissetmemi sağlayan sensin. Senin sevgin… Sen doğan yeni günüme en büyük sebepsin.
Seni sevmek, sanki bütün dünyaya kafa tutmak, bütün kötü şeyleri pembe görmek… Hoş sen yanımda olduktan sonra gerekirse dünyaya da kafa tutarım. Bilirim ki sevgin, aşkın yanımda. Bilirim ki düşsem de, yenilsem de beni kaldıracak olan eller senin ellerin… korkmam bu yüzden. Çünkü sevmenin ne kadar güçlü, ne kadar yüce bir duygu olduğunu sen öğretin bana… Seninle birlikte yeniden doğdum ben, seninle emekledim, seninle yürüdüm, ilk sözcüklerimi senin yanında söyledim. ilk göz yaşlarımı senin için döktüm. Anlayacağın hayatımı seninle en baştan yaşadım, her şeyi sende temize çektim ben. Hatalarımı, günahlarımı…

Sayfa 4 :
Tek korkum seni kaybetmek… Senin beni, sadece ikimiz için kurduğum dünyamda dünyamızda tek başıma koyup gitmen… tek korkum her yeri seninle, kokunla dolu olan bu yerde beni senden, senin o güzel gözlerinden mahrum bırakıp gitmen. Ben senin gözlerinin içinde boğulmaya razıyım. Yeter ki bana olan sevgin, aşkın eksilmesin dilinden…
Seni sevmek; Gözlerinde denize sevdalanmaktır. Dalgaların sesinde, martıların kanadında seni aramaktır. Kumlara oturup, yokluğunda Senin yerinde dizlerime sarılmak, Dudaklarımda gözyaşımın tadı Adını fısıldamaktır esen rüzgara. Mum ışığı gibi titremektir belkide çisileyen yağmurda. Seni sevmek; Seni düşünmektir uykusuz haram gecelerde Mahsun, biçare üşümektir yokluğunda Gözlerini hayal ederken, kazımaktır ismini hafızaya Özlemektir, isyan etmektir. Ölürcesine bir nefes çekmektir ve o nefesi verememek…
Belki de sensizliği yudum yudum içerken Bir şarkı sözünde göz yaşına sığınmaktır, seni sevmek. Gece kayıtsızken varlığıma Haykırmaktır binlerce kez seni sevdiğimi yıldızlı bir gecenin sert rüzgarına. Bilir misin ki seni beklemenin seni yaşamak olduğunu Hiç umut ettin mi imkansızı? Bağırsam duyuramam ki, çok uzaklardasın, sesimi Ve ben durup dururken çaresiz hala Seviyorum seni Bir tutku bende dilsiz bir tutku bu Uçurumlarda sonsuz boşluğa düşmek gibi Ya da fırtınadan sonraki çığlık çığlığa bir sessizlik Dudaklarımda yalnızlığın tadı, seni sevmek Çaresiz aşkın peçesinde kıvranırken Cehennemin soğuk şelalesinde ıslanmak gibi Geceler boyu çaresizce seni seviyorum derken Belki de dünyanın en büyük mutluluğu seni sevmek.
Sayfa 5 : SENİ SEVİYORUM
HASAN’M
Sayfa 6 : UMUDUMUZUN IŞIĞI
Ben senin kalbini, sen benimkini yurt bildikten sonra, şehirlerimiz ayrı olmuş ne farkeder. Ben sende yaşıyorum, mevsimlerden ve zamandan habersizsen sen bende hüküm sürüyorsun. Orada mevsim yaz olmuş hazana dönmüş… bize sarsıntı vermiyor.Kalbimin aynasını sana tutunca mesafeler yitiyor ve beliriyorsun. Seni gönül aynamda görebiliyorsam, ayrılıktan yurtsamadan söz etmenin anlamı yok. Ayrılık pekiştiriyor sevdamızı. sen orada benim için yaşıyorsun, ben burada senin için yaşıyorum.
Mesafelerin aşkı çoğalttığını senden öğrendim ben. Sevda üstüne ne biliyorsam sen öğrettin. ruhlarımız birlikte yürürken keşfettik aşkın bütün girdaplarını. ben düşünce sen tutup kaldırdın ;özleyince ayrılığın daha bir koyusuyla tanıştırdın beni. Ayrılıklar içinde buluşmayı, uzağı yakın etmeyi ve böylece daha çok, daha çok sevmeyi öğrendim. Ve anladım, insan kendi başına sürüklüyor aşkı, kendi ellerinde taşıyor bir kor gibi. Bir gün aşkın ellerimizde kor keseceğini, bıraktık mı yanacağımızı; taşıdıkça, çoğalttıkça daha koyusuna ereceğimizi sen söylemiştin. Şimdi yanan kavrulan ellerimiz değil, yüreğimiz…. Kavruldukça aşka olan inancımız artıyor. Tek başımıza,onurlu ve muhteşem bir coşkuyla arıyoruz birbirimizi, yani aşkı…

Sayfa 7 : Sana haksızlık etmemeliyim. Ayrılık acılarından bende yakınıyorum. Bir bilsen olmadık işlere vuruyorum kendimi. Anlamsız avuntular icad ediyorum kendime. Şaşırıyorum, ben mi gurbetteyim, sen mi sıladasın? Yurtsayan, mevsimleri uzaktan seyreden hangimiz? Bir arş hatırası bulmak için geceleri bekliyorum. Senin gecelerin dostu olduğunu,durmadan güneşi çağırdığını biliyorum. Seni orada ne orası yanı başımda, her gördüğüm ve dokunduğum nesnede, okuduğum her şiirde, dinlediğim her şarkıda görmesem; seninle yaşamasam gündüzü ve geceyi ….
Günleri ucu ucuna ekleyemezdim, gecenin sonunu getiremezdim. Boş bir çerçevede gibi anlamsız kalırdı yaşamım.
Biliyorum ki ruhumun yarısı sende yaşıyor; seninle acılar çekiliyor, seninle sınırsız düşler kuruyorum. Gittiğin denizler boyunca benide sürüklüyorsun. Acıların içinde damıtıyoruz yaşam ışığını. Aşk acı çekmekse paylaşıyor onu ruhlarımız. Paylaşıyoruz paylaşmasınıda, ben hep sana haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Sen hasını yaşıyorsun acının bense gölgesini….
Kapıları hep sen açıyorsun hep sen göğüslüyorsun fırtınaları… En büyük şarkıları hep sen söylüyorsun. Ben seni izliyorum yalnız, gönlümün aynasına düşeni yaşıyorum.
Ayrılık acılarından daha çok sana yetişememenin, bütünüyle sen olamamanın acısını yaşıyorum.

Sayfa 8 : Sıla’dan, yurtsamamaktan söz açıyorsun, sözlerin kurşun gibi işliyor içime, aşkı elinde bir kor gibi taşıyanların sılası, sevdalıların yüreğinden başka neresiydi? Özlediğin aradığın ve bulamadığın benim gönlümün ateşi olmalı. Asıl hazan asıl karanlık benim gönlümde. Orada sana yetecek, seni acılar önünde diri kılacak coşkuyu, tutkuyu ve bağlılığı bulamıyorsun. Yoksa ayrılığın mesafelerin aramızdaki kara gecelerin ne önemi var?
Yüreğimin bütün darlığına rağmen ruhumun bir yarısının sende olduğunu bilmeni isterim. Beni yaşama bağlayanın sen olduğunu ve aşkı bir kor gibi elimde taşıdığımı… Sıla benim sıla sensin… sıla gönlümüzün aynası. Orada seyrediyoruz birbirimizi. Gecenin önemi yok, umudumuzun ışığı yeter bize… Seni seviyorum…
SEN BENDİN ASLINDA
Sen bendin aslında ama sen bunu bilmiyordun. Gözüm oldun, dünyadaki tüm güzellikleri görmemi sağladın,dilim oldun en güzel cümleleri söylettin, kulağım oldun dinlettin.Sen hep bendeydin, benimleydin. İçimde şu sol yanımda daima hızlı hızlı atan bir yürektin,yüreğimdin. Beni karanlıktan kurtaran,aydınlığa daim çıkmamı sağlayan bir güneş oldun içimde.. Ne zaman birşeylerden korksam hep sen vardın yanımda, zaten seninleyken hiç bir şeyden korkmazdım ben. Bilirdim senin hep yanımda olduğunu, beni hiç bir zaman bırakmayacağını.. Kendimi güvende hissederdim seninle. Sen beni tamamlıyordun. Beni tamamlayan öteki yarımdın..
Sayfa 11 : Delice sevmek ve sevilmek seninle güzeldi. Seninle anlam bulurdu. Kısacası sen AŞK’tın. AŞKIMdın.. Senin sevgin dünyada herşeyden öte bir sevgi. Hayatım boyunca sahip olabileceğim tek gerçeğim, olmazsa olmazımdı..
Senin sevgine sahip olmanın verdiği mutlulukla, elimi uzattığım zaman sana ulaşamayacak, tenine dokunamayacak kadar uzak olsak bile, hala seninle yaşıyorum. Hayalinle bana emanet olarak bıraktığın tertemiz sevginle. Gözün arkada kalmasın ASKERİM, bu sevgiyi kirletecek en ufak bir leke olmayacak.. Birbirimize sahip çıkalım ki ömür boyu mutlu olalım.
Şu an seni arıyorum karanlıklarda. Sana sesleniyorum. Sesimi duyuyor musun bilmiyorum ama ben yanımda olduğunu hissediyorum. Tam yanıbaşımdasın.Sımsıcak ellerinle ellerimi tutuyorsun sımsıkı. Öyle sıkı tutuyorsun ki sanki bana birşey anlatmaya çalışıyorsun; ‘BİZİ KİMSE AYIRAMAZ..’ Avucunun terini hissediyorum. Benimlesin, yine beraberiz. Sanki aramızda onca mesafa birden bire yok oldu. Seninleyim. Seni yaşıyorum…
Eğer bensiz oralarda üşüyorsan BİTANEM, beni düşün. Neden biliyor musun? Ben sensiz üşümüyorum. Çünkü her defasında o sımsıcak kollarınla beni sarıyorsun. Üşümeye fırsat kalmıyor bile. Isıtıyorsun…Gece bensizliğe isyan etme sakın. Ben hep senin yanındayım. Hatta senin haberin bile yok, ben her gece seni öpüp yatıyorum, bensizliği hissetme diye. Bensizliğe alışma diye dualar ediyorum.
Biliyor musun , ben seni yaşıyorum. Çünkü sen bensin, benimlesin. SENİ ÇOK SEVİYORUM…

Sayfa 13 : BİZ HER ZAMAN ÇOK TATLI
BİR ÇİFTTİK
Sayfa 16 : ISLAK HECELERE BIRAKILMIŞ DÜŞLERİM
Gecenin karanlığına yüreğimi asıp sana yazıyorum. Yüreğimi sana kanatlandırıp seni düşlüyorum kırık dökük hayallerimde.. Uzakları aşındıran kelimelerimi satırlara serip seni soluyorum mürekkebimle. Yine yokluğun düşüyor hecelerime, yine yokluğun bir hançer gibi deliyor hücrelerimi..Ne yapsam, ne etsem fayda etmiyor. Sensizlikte kanayan dudaklarımı nehirlerde yıkasam da silinir mi yokluğunun acılarını ?. Zaman sanki hasretinde durmuş.. Herşey hasrete prangalı
Şakaklarımdan akıyor hasretinin alazları. Ayak uçlarıma düşen kangren geceyi kaldırıp yokluğunu yumrukluyorum sıvasız duvarlarda. Pervasızca yüzüme vuran yalnızlığın rüzgarları siliyor hasretinin kanla karışık teriniOlmuyorSensiz olmuyor işte. Hasretinde sesi kısılmış bir rüzgar gibiyim .. Yutkunuyorum acının kanlı gözyaşlarını Yapamıyorum, ne yapsam uyutamıyorum sensizliğin suskun kelimeleriniNe zaman saçlarımı okşasa rüzgar, ılık nefesin biliyorum. Ne zaman gecenin koynunu serinleten ılık bir meltem esse yüreğime doğru, senin kokun diye ciğerlerimde soluyorum meltemleri. Bir gelsen, karanlığı ezen yıldızları sayacağım birer birer.. Ne zaman seni düşünsem yıldızlar düşüyor saçlarına Bir gelsen, yollarıma bir kez uğrasan gülümseyecek umutsuzluğa boyanmış geleceğim . Yokluk zindanı aşıp bir gelsen vuslatı giydireceğim ayazlara. Ah bir uğrasan şehrime, seninle kır bahçesinde sıcak çaylarımızı yudumlarken sevincimden simitlerimizin kırıntılarıyla yavru

Sayfa 17 : kuşları doyuracağım..Ellerim ellerine değdiğinde avuç içlerimin terini bırakacağım ılık meltemlerin koynuna Bir gelsen bir dokunsan yüreğime, mevsim ne olursa olsun gelişin bahar olacak dudaklarımda.. Biliyorum imkansızlığın ötesinde seni yaşamak istiyorum.. Kana kana gülüşlerini içmek varlığının huzurunda. Hayallerimle gezinsem bir an ; kabullenip ama bir türlü ezemediğimiz gerçekler bir tokat gibi iniyor yüzüme.. Yıkılıyorum olduğum yere.Tutunmak için bir dal bir el arıyorum Düşüyorum..Acıyor yüreğim..Kaldırımları öpen dudaklarımı siliyorum beyaz gömleğimle. Boynu celladın kanlı ellerinde suskunluğa vurulmuş bir mahkum gibi arkama bakmadan şehrinin karanlıklarına yürüyorum..Ve kayboluyorum göğü çalınmış kuşlar gibi köhne sokaklarında ardındaVuslat kelimeleri çalınmış yetim çocuklar gibi ağlıyorum yağmur bulutların avuçlarında. Kimse gözyaşlarımı görmesin diye gecenin karanlığını örtüyorum üzerime…
Zaman akıyor gidiyor. Mevsimler değişiyor, turnalar şehrimi terk ediyor.. Ama bir ben kalıyorum yokluğunda..Her düş kırıntısından sonra kirli sakallarımla vuslata isyan bayraklarını açıyorum. Yüzümü yıkadığımda aynalarla yüzleşmekten korkuyorum. Pencereleri bir açsam senin sesin diye fırlıyorum dışarıya. Ne zaman telefonum çalsa buğulu sesin diye koşuyorum. Ama her defasında yıkılıyorum olduğum yere..Gün pencerelerime vurduğunda ilk işim, yokluğunda ıslanan gözbebeklerimi mandalla ipe asıp güneşte kurumasını bekliyorum.
Sayfa 18 : Ama ne olursa olsun, hasret perdelerinden bir gün sevda türküleriyle uyanacağız vuslat sabahına.. Meleklerin ağladığı gönül bahçelerinde delicesine gezip gülüşlerimizi delicesine soluyacağız. Sabırla, umutla vuslatı bekleyecegiz. Vakit, hasret zamanı. Ne olur ağlama. Ben senin icin bu satırları yazarsan hasretimize ağladım. Ne olur üzülme sen ağladığıma..Bırak aksın gözyaşlarım. Silemesem de ellerimle gözyaşlarımı, yüreğimde umutlarla kurumuştur gözbebeklerim.. Ne olur dayan bu hasrete..Bir gün vuslatın bahar kokulu gecelerinde yıldızlarda gezineceğiz. Seni seviyorken ne olur gülümse

“Birazdan yokluğunu sereceğim
Hasretinin duvarlarına.
Ve yüreğimi ateşleyeceğim
Katransı yokluğuna..
Ve gözbebeklerimi ıslatıp
Seni sayıklayacağım
Gecenin koynunda..
Hasretini dudaklarımda öldürüp
Güneşle boynuna sarılacağım
Bahar kokulu sabahlarda..”
Arka kapak : YAZAN: ÜMRAN TURAN 🙂
YAZILAN: HASAN ATLI 🙂
AŞKIMIZIN ANISINA SENİ ÇOK SEVİYORUM BİTANEM <

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı