Çağımız hızla gelişiyor ve bu gelişmeyle birlikte ilişkilerin boyutu da, yaşanan aşklar da bu gelişim ve değişim sürecinden ister istemez etkileniyor. Artık günümüzde, aşk online ortamlarda aranan, online ortamlarda bulunan ve hatta o ortamda yaşanan bir duygu olmuş durumda. İnternetin hayatımıza bu denli dahil olmasıyla birlikte pek çok şey gibi yaşadığımız aşklar da online oluyor. Öyle ki; online alışveriş, online sohbet, online ödeme, online arkadaşlık ve online aşk gibi her şey sadece bir tık uzağımızda. Hayat ne kadar da kolaylaşmış değil mi? Her türlü işimizi ne güzel de oturduğumuz yerden halledebiliyoruz. Yürümek yok, sıra beklemek yok, insanlarla uğraşmaya lüzum yok. Bir sevgilinin peşinden koşmaya, onu elde etmek için dil dökmeye, taklalar atmaya hiç gerek yok. Tüm işlemler online, hayat offline…
Geliştik. Gerçekten de şu son 30-40 yılda çok geliştik. Ve değiştik. Özellikle hayatımıza internet ve telefonun girmesiyle çok değiştik. Baktığımızda, günlük yaşantımızı kolaylaştıran birçok teknolojik alete sahip olduğumuzu görüyoruz. Peki yaşadığımız hayat göründüğü kadar kolay mı? Gerçekten keyfimiz yerinde mi yani? İstediğimiz kadar mutlu muyuz ya da gerçekten sevebiliyor, aşkı yaşayabiliyor muyuz? Sanmıyorum.
Günümüzde arkadaşlık ve ilişkiler üzerine birçok internet sitesi mevcut. İnsanlar bu sitelere üye olup, aşk nickleri seçip kendilerine bir profil oluşturuyorlar. Profillerine güzel aşk sözleri, aşk videoları ekleyip aradıkları kişinin özelliklerini belirtiyorlar. Sonrasında hiç tanımadıkları, görüntüdeki resmin bile ona ait olup olmadığından emin olmadıkları biri ile sohbet etmeye başlıyorlar. Haftalarca, aylarca ve hatta yıllarca hiç yüz yüze gelip konuşmadıkları sadece online olarak görüştükleri insanlara sevgilim, aşkım diyebiliyorlar.
Tabi bu durum, internet keşfedilmeden önceki dönemin yaşantılarını bilenlere oldukça garip geliyor. O meşhur aşk filmlerinin açık hava sinemalarında gösterildiği, sohbet ortamlarının aşk hikayeleriyle kah hüzünlenip kah neşelendiği o güzel yıllarda yaşayan insanlar. İnsanlar o yıllarda günümüzdeki gibi her şeye kolay ulaşamazdı. Hayat çetindi ve mücadele etmek, savaşmak gerekiyordu bir şeylere sahip olabilmek için. Bu nedenle de sahip olunan her şey çok değerli ve kalıcıydı insanlar için. Aynı durum aşk için de geçerliydi o zamanlarda. İnsanlar bir kere aşık olur, yaşanan sevdaların da yalanı dolanı olmazdı. Aşk mesajları yoktu o dönemlerde mesela, küçük kağıtlara yazılan aşk sözleri vardı. Sevgiliye mail atılmazdı duygularını anlatan, aşk mektupları vardı her satırında sevda kokan. O dönemlerde sevgilinin profil resimleri de yoktu çeşit çeşit, bir vesikalığı varsa o öpülüp koklanırdı özlem duyulan her vakit. Kısacası; iki gönül bir olduğunda hangi koşul, zorluk ve yokluk olursa olsun samanlığın seyran olduğu dönemlerdi o yıllar.
Bu dönemin insanlarını suçlamak da imkansız, sadece üzüntü duyuyor bazen insan. Çünkü önceki zamanların yaşantısını hiç tatmamış, hatta hiç duymamış, bilmemiş bir nesil büyüyor günümüzde. Onlar bizim gibi, bilmedikleri bir yaşantının özlemini duyamazlar. Aşk online, her şey online onlar için.
Keşke onlar da eski zaman insanlarının yaşadığı aşkı ve mutluluğu tadabilselerdi. Keşke…
