TANITIM YAZILARI

İmkânsız Aşklar

Yazımıza bir şiirle başlayalım dilerseniz. Yazının içeriğine uygun olarak ve buradan girelim söze. Aşkın unutulmaz şairi Nazım Hikmet’ten bu dizeler.

“Sende, ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
sende, ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
sende uzaklığı,
sende, ben, imkânsızlığı seviyorum.

Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
ve bir avcı istihasıyla etini dişlemek senin.

Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum,
fakat asla ümitsizliği değil… “

Şiir kayıtlara göre 1948 yılında yazılmış. Kime yazıldığının, kadının kim olduğunun çok önemi harbiyesi yok aslında.  Aşkın büyüsü, çok güzel bir aşk şiiri ile, dile gelen aşk sözcükleri ile düpedüz ortada. Ortada canlı  bir aşk söz konusu. Ama Nazım Hikmet’in bir şiir duayeni olduğunu da atlamamak lazım. En sıradan aşkın bile onda bir başka olacağı kesin.

Aslında insanlar için aşk hediyedir. Hem de en olağanüstü bir hediye. Hepimizin yaşamında en az bir kere aşk ilanları dönemi olmuştur.  Peki ya imkânsız aşklar? Biz onlardan hiç bahsetmedik. Sanki yasaktı. Sanki bir tabu idi. Biz susmayı tercih ettik sanki. Ama sıra onlarda.

İmkansız aşklar kimi insanın yaşamında bir kere karşısına çıkmıştır ya da belki ömrü boyunca hiç çıkmaz kim bilir.

Bazı aşklar imkânsızdır. Hiç şansları yoktur. İnsan ne yüreğini dinlemekten vazgeçebilir. Ne de bir an, bir saniye için bu aşkı yaşama şansları vardır. Masumdur, imkânsız aşklar. Saftır, asla kirlenme şansı yoktur. Çünkü bir kaçak bakış, araya giren bir tek sözcük dışında belki de yaşanan bir şey yoktur. Olmayacak, olamayacaktır.

Neden şansı yoktur bu aşkların derseniz, öylesine çok yanıtı var ki bu sorunun. Belki en kısadan verilebilecek yanıt cesur olamamaları ve aşklarına sahip çıkmamalıdır diye sıradan bir düşünceye girilebilir. Ama tüm bunların dışında da nedenler olabilir. Örneğin adam yada kadın evlidir ve en basit nedenle eşlerini incitmek istememektedir. Çünkü eşlerine saygıları vardır.Bir başka neden mesafeler olabilir. Bir başka neden kadın ve adam birbirlerini çok sevmelerine, birbirileri için kendilerine çok tezat düşen şeyleri yapsalar, birbirlerinden asla vazgeçemeseler ve insanlar bu iki insanın tutarsızlığını anlamasa, anlamazlıktan gelse, birbirlerini hem cinsleri ile yan yana gelmelerinden kıskanacak kadar çok sevseler bile, bir arada olmalarının şansı da yoktur zira onların birlikte olmasının bedelini öylesine ağırdır ki birbirlerinden ölünceye kadar vazgeçmeseler, birbirlerinden haber almaktan uzak duramasalar da başkaları ile farklı fotoğraf karelerinde görünürlerken onların bir arada tek bir fotoğrafları bile yoktur. Çünkü bir aşk uğruna tüm dengeleri alt üst etme sorumluluğunu almayacak kadar prensiplerine ve kavgalarına bağlıdırlar. Şair diyor ya “Kime çarpsam kendimi, payı sen, paydası sen” aynen şiirde dediği gibi birbirine nefesim diyen, sen olmadan nefes alamam diyen bu insanlar, aynı gökyüzü altında sessizce nefes alırlar. Hep ruhen yan yana am görünürde alakasızdırlar. Birinin bir başka yerde olması bile canını acıtır diğerinin. Yaşamlarında belki eşleri, sevgilileri olur ama bilirken kime dokunsalar dokunmamaktadırlar aslında. Biri gitmek istese, kendine yeni bir düzen kurmak istese, yeni bir yaşam kurmak istese diğeri git demez ama öyle bir hareket yapar ki diğeri evim dediği kişiyi terk edemez. Aslında herkesin bildiği ama konuşamadığı bir aşktır bu. Susulan ama saygı duyulan. Çünkü vazgeçilen yaşamlar vardır. Kendi içsel yolculuğunda ödenen bedeller. Onlar aşkın yollarından geçmemesine, geçememesine rağmen birbiri olmadan nefes alamayan insanlardır. Onlar tek bir ruhtur aslında farklı bedenlerde olsalar da aynı düşler, aynı kavga için kendilerinden vazgeçen.

Bazı aşklar imkânsızdır ama asla ümitsiz değil. Çünkü aynı düşte el eledir onlar. Ve aşklar aslında hiç bitmez. Hiç kirlenmez. Bir bakın çevrenize belki sizin de vardır çevrenizde.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Göz Atın

Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı