Kimi insanlara, kimi evlere, kimi hayatlara sevgililer günü gibilerinden özel bir gün hiç uğramaz. Onlar birbirlerine hediye almazlar. Sevgililerine bu özel günde güzel bir sürpriz yapmayı akıllarından bile geçiremezler. Sevgililer gününde ne yapmalı diye bir dertleri yoktur. Ya da ne bileyim; hangi çiçeği alayım, nasıl bir yüzük beğenir gibi hediye seçme telaşları da olmaz bu kimselerin. Hele sevgililer gününde güzel bir mekanda romantik bir yemek mi? Söz konusu bile olamaz.
Peki kimdir bu kimseler? Çok duygusuz, ruhsuz, aşktan, sevgiden nasibini almamış, bir hediyeyi, küçük bir kutlamayı bile sevdiğine çok gören zalim insanlar mı? Hayır. Bunların hiçbiriyle alakası yoktur bu talihsiz insanların. Aslında talihsiz demek de pek doğru olmaz sanırım. Talihin kimde olduğu öyle pek de kolay anlaşılmaz. Bu insanların daha büyük meseleleri vardır; örneğin yaşamak gibi. Evet yaşamak… Hayatın zorluğu, geçim sıkıntısı ve kader. Bu, insanların hayattan beklentisini tamamıyla farklı bir boyuta getirmiştir. Dolayısıyla yaşadıkları aşklar da bir başka olur bu insanların.
İki sevgili hayatlarının çok büyük bir bölümünü çalışarak geçirir. Bütün gün sadece ekmek parasını çıkarabilmek, küçük bir yuva kurmak için çalışan bir adamın, sevgililer gününden hiç haberi bile olmayabilir inanın. Bu adam için sevgililer günü hediyeleri, sürprizleri gibi kavramlar çok uzaktır. Aşk karın doyurmamaktadır maalesef. Aynı durum sevgilisi için de geçerlidir. O da bilir bu hayattaki rollerini, nasıl bir yaşama sahip olduklarını. Bir hediye beklemez sevgilisinden ve bunun için de kızmaz ona. En büyük hediye onun bir tatlı sözü, aynı havayı soludukları birkaç saattir sadece. Bir sevgililer günü sürprizine gerek yoktur, hayat yeni bir sürpriz yapmasın yeterlidir onlar için. Sevgililer günü çiçeği, takıları, sevgililer günü yüzükleri gibi hediyeler nedir bilmezler. Bu beklentiler hayatın insana sunduklarıyla alakalıdır tamamen. Tabi ki bu saydığımız hediyelerden, gösterişli sevgililer günü kutlamalarından ve bir sürü özel etkinlikten haberdar olmamaları internetin ve teknolojinin bu denli geliştiği çağda imkansızdır. Ama onlar hayatı kabullenmenin dayanılmaz hafifliğini yaşayan ender insanlardır. Sevgilinin hediye olarak; akşam gelirken birkaç güzel aşk mesajı göndermesi, aldığı bir demet gül onu mutlu etmeye yeter. Aşk karın doyurmaz belki evet ama onların da birbirlerine olan büyük sevgileri vardır. Kader ortaklığı, gönül birliği ve bağlılık… Aşk gibi geçici ve uçarı bir şey değildir yaşadıkları. Belki birçok sevgili gibi tutkulu ve şaşaalı bir aşk yaşayamazlar ama birçok aşığın da yaşayamadığı sevgi, bağlılık ve güvene sahiptirler.
Malum yine bir sevgililer günü var önümüzde. Sevgilimiz için en güzel hediyeyi seçeceğimiz, güzel bir mekanda akşam yemeği yiyeceğimiz, ona sürprizler yapmak için sabırsızlandığımız özel bir gün. Bu günde sadece aşkımızın değil, yaşadığımız hayatın ve sahip olduklarımızın da kıymetini bilelim. Aşkımızı doyasıya yaşayalım fakat sadece aşkın büyüsüne kapılıp da bir ömür ihtiyacını duyacağımız sevgi, güven ve bağlılık gibi duyguların en az aşk kadar elzem olduğunu unutmayalım.
