Hayatta birçok kez severiz ve seviliriz. Kimi uzun uzadıya gider ama bir yerde tıkanır kimi de çok kısa bir zaman içerisinde sona erer şu ya da bu sebeple. Aşk nereye kadar gider sorusuna içimizden verdiğimiz cevap; “sonsuza kadar” iken gerçekte yaşanan mevsimlik aşklar sorgulatır insana aşkın ne derece gerçek olduğunu. O kadar insan arasında özel birini bulmanın zor olması tezat gibi gözükse de çok fazla insanın varlığı bazı zamanlar kısırlığı doğurabiliyor. Bu yüzdendir gerçek aşka ve doğru insana ulaşmanın zorluğu… Bunların sonunda insanın eline kalan tek seçenek ise mücadele etmek, denemek, yanılmak ve tekrar denemek. Ta ki istenilen güzelliğe ulaşana kadar…
Hayatın bizlere bir hediyesi olan aşk çok farklı niteliklerde karşımıza çıkabilir. Aşkı nasıl algıladığımız aynı zamanda hayatın hediyelerine karşı takındığımız tavrı da gösterir. Yaşamın, nefes alıyor olmanın başlı başına bir hediye olduğunu düşünürsek, bu ve yaşama dair birçok güzelliğin kıymetini bilmek gerek önce aşkı tam anlamıyla yakalayabilmek için. Zihnimizde aşk mesajlarıyla geçirdiğimiz sevgi dolu birliktelik zamanlarında hayata bakış açınızın ne kadar pozitif olduğunu bir düşünün. Bundan dolayıdır aşka açık olma ve ihtimalleri değerlendirme gerekliliği. Sadece kötüyü yaşamış olmanız, her şeyin kötü olduğu anlamına gelmez. Tam tersi iyiye ulaşmak için daha fazla mücadele etmeniz gerektiği anlamına gelir.
Bu mücadele aşk açısından bir deneme yanılma silsilesi yoluna çıkar. İlişkiler çoğu zaman bu mantıkla başlamasa bile geçmişte başlayan ve sonlanan birliktelikler düşünüldüğünde böyle bir anlam kazanır zihinde. Sevgiliden kalan bir hediye, tatlı bir anı niteliğinde göz önünde durur ve bir zamanlar görmeye katlanılamadığı için silinen aşk mesajları akla gelir. Benzer güzellikleri ve hatta daha iyisini yaşamamak için bir sebep var mıdır?
Olumsuz düşününce, kendinizin yetmediği durumlar ve karşınızdakilerin yetmediği şeyler bir bir gözler önüne serilir. Fakat her insanın farklı görüşlerde, düşüncelerde ve yapılarda olduğunu düşünerek gerek kadınlara gerekse erkeklere yönelik genellemelerden kaçınmak, pek haz edilmeyen bu deneme yanılma sürecinin sonlandırılmasında çok etkilidir. Çünkü sizi ilk aşk umudunda bir aşka açar ve buna imkân verir. Denemekten ve yeni bir insan tanımaktan keyif alır hale gelirsiniz. Yaşanabilecek hayal kırıklıklarına karşı ise savunma mekanizmanız geçmişte yaşadığınız tecrübeler olur. Benzer hatalara düşmez, yanlış bulduğunuz davranışlarınızı tekrarlanamazsınız. Özellikle de boş boş ümit etmek yerine olacakları hayatın akışına bırakarak hem kendiniz hem de aşk için doğru olanı yapmış olursunuz.
Hayatın size verebileceği güzel hediyelere ulaşabilmek için kendinizi aşka, ihtimallere ve insanlara açın. Bilmek gerekir ki, kimse yoktur birbiriyle aynı. Aynı zamanda kimse yoktur ki birbirinden farklı. Umutlarınız, korkularınız ve hayal kırıklıklarınız ortak. Farklı süreçlerden geçerek aynı yola çıkmış gibisiniz tüm insanlarla. Aşkı böyle değerlendirmek sizi sevgiye daha açık hale getirecektir.
