Hayır efendim! Hiç bir zaman bir kadın ‘sevgililer gününü kutlamaya gerek görmüyoruz’ demez, diyemez. Cık! İnanmam. Çünkü özellikle bir kadın için bu gün, sevgilisinin gerçek bir ‘sevgili’ gibi davranacağı belki de tek gün! Bunu kim kaçırmak ister ki?
Henüz ’14 Şubat sevgililer günü’ diye bir gün icad edilmemişken dahi kadınlar eminim kendi kafalarınca bir gün belirleyip sevgililerine bunu kutlatmışlardır. Mesela Edison ampülü bulduğunda sevgilisi bu günü kendi sevgililer günleri ilan etmiş ve ampülü sevgililer günü hediyesi olarak kendisine hediye ettirmiş olabilir. Ampulden sarkan not: Aşkım sana layık değil ama dünyam aydınlanır aydınlanmaz ışığıma seni saklamak istedim. İmza Thomas Edison. Ve ilk kavga: Aşkolsun Tomas, ben senin dünyanı aydınlatamıyor muyum?
Ya da Graham Bell, telefonu icad ettikten sonra sevgilisini aramış ve ona; ‘günümüz kutlu olsun’ demiştir ve eşi kızmıştır: İnsan bir sevgililer günü mesajı atar Graham! Ve evet, teknolojinin gelişme sebebi budur: Kadının desteklemesi! Her başarılı erkeğin arkasında bir kadının olduğu bu yüzden doğrudur. Kadın erkeği hep itekler çünkü erkek ampülü bulup koltuğuna yerleşip gazete okurken uyuklayacaktır. Telefonu bulup arkadaşlarını arayıp maç organizasyonu yapacak ve sevgilisini yalnız bırakacaktır. Fakat kadın ona mesaj attıran, fotoğraf çeken, video çeken bir cihaz yarattırmıştır. İlham meleğidir kadın yahu:)
Bir kadına bir çok hediye alabilirsiniz, asıl sorun erkek sevgiliye hediye almaktır. İnternete girer ilginç hediye fikirlerine bakarsınız. Erkek arkadaşa sevgililer günü hediyesi diye aratırsınız, bakarsınız ki hep kadınlar bu kelimeleri aramış. Nedense hiç kız arkadaşa sevgililer günü hediyesi kelimeleri aratılmamış. Hımm… En orjinal hediyeyi bulayım diye çırpınırsınız. Bir kaç şey de bulursunuz; hepsi çok güzel, ince, naif şeylerdir sorun şu ki erkek kafasıyla kadın kafasının farklı olduğudur. Siz ona sevgililer günü sürprizleri hazırlar; romantik aktiviteler düşünür, süslenirsiniz, yemek yapar, evi balonlarla süsler, mumlarla donatır, evi tam bir sevgililer günü mekanına çevirirsiniz ve ona gül yaprakları ile süslenmiş kırmızı kalpli bir kutu içinde saat alırsınız. O, alır saati takar, teşekkürler aşkım gerek yoktu der. Ee, ne oldu bizim o gül yapraklarıyla süslü kutu? Koyar kenara. Kendisi de yoldan bir papatya buketi almıştır hediye diye. (Heey, hediye sepetinden, çiçek sepetinden haberin yok mu ey sevgili?) Bari kart koyup da içine bir iki güzel sevgililer günü sözleri yazaydın. Belli, kavga çıkacak! Yahu insan bir tek taş yüzük alır. Bak Atasay’da sevgililer günü kampanyası da varmış hazır! Ki siz bu kataloğu ona iki ay önce göstermişsinizdir, anlasın diye de yüzüne manidar manidar gülmüşsünüzdür de. Yok! Adam anlamıyor! Yahu ondan da geçtim bir hediyelik eşya alaydın be adam! Cık! Sonra haliyle insan sinirleniyor. Yahu koskoca Tarkan bile video çekmiş: Tarkan’ın sevgililer günü bombası diye! Adam bomba bombaaa! Al işte, şimdi de sevgili kıskanır. Fitil ateşlenir, kavga başlar!
Sevgilliler günü, erkeğin hödüklüğü, kadının inceliği, beklentisi, kırık kalbiyle sona erer. Kadının özenle hazırladığı kalbe dost sevgilliler günü menüleri (pırasalı börek, karnıbahar, kerevizli salata, domatesli bamya vb) hiç tadılmadan masada kalır. Kadın giderken, erkek ardından bağırır:
-Ben kereviz sevmem! Hele sümüklü bamyayı hiç!
