SevgiliKitabi.com Blogu

Aşkın Sorumluluğu ve Sevgililer Günü

Sevgiliniz olsun ya da olmasın 14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken aşk hakkında, sevgi hakkında, devam eden veya sona ermiş ilişkileriniz hakkında düşünmeniz ve bunları hatırlamanız çok normal. Bu düşüncelerin ulaştığı sonuç ise aşkın ve hayatınızda birisinin olmasının getirdiği sorumluluk ile yüzleşmek oluyor. Bu sorumluluğun üstesinden başarıyla gelmiş ve ilişkinizi sapasağlam ayakta tutmuş olabilirsiniz veya bu sorumluluğu kaldıramamış, çeşitli nedenler dolayı size bir yük olmuş olabilir. Fakat şunu bilmeliyiz ki sevgi içten gelen bir şey ve böyle olduğu için de bunun getireceği sorumluluklar bir yük şeklinde algılanamaz. Eğer öyle algılanıyorsa bir sorun vardır demektir.

Yaşadığınız ilişkide sevmenin ve seviliyor olmanın getirdiği en öncelikli sorumluluklardan biri partnerinize sadece sevgiliniz olduğu için veya sizi sevdiği için değil, bir insan olduğu için saygı duymaktır. Aşkın ve sevginin olmazsa olmazları kıskançlık, sahiplenme ve ilgilenme bu saygı doğrultusunda var olduğu müddetçe aslını bulur.

Bir diğer önemli sorumluluk ise partnerinize duyduğunuz aşkı gösterebilmektir. Eğer bir ilişki içindeyseniz gizliden gizliye büyük aşk duyulan platonik bir durumdan uzaksınız demektir ve böyle bir durumda da aşkınızı gizlemeye ihtiyacınız yok. Tam tersi artık düşünceleriniz, bağlılığınız ve aşkınız özgürleşmiştir. Kanatlanıp uçabilecek kadar özgürleşen sevginizin ulaşacağı yer sevgilinizin gözleri ve kulaklarıdır. Ona yapacağınız sürprizler, söyleyeceğiniz veya yazacağınız romantik sözler aşkınıza aracı olacaktır. Özellikle yaklaşan Sevgililer Günü bunun için çok güzel bir fırsat sunuyor sizlere.

İlişkinizde bir şeylerin eksik ya da fazla olduğunu mu düşünüyorsunuz? Veya aranızda konuşmaktan kaçtığınız, ilişkinize zarar vereceğinden korktuğunuzdan dolayı yüzleşemediğiniz meseleler mi var? Bunların üstesinden gelebilecek tek şey siz sevgililerin birbirinize karşı duyduğunuz sevgidir. Ve tabii ki bu sevginin bazen bir hediye ile bazen romantik bir sürpriz ile bazen de içinizi hiç olmadığı kadar sevgilinize açmanız ile mümkün olur ama insanoğlu duygusal bakımdan biraz çekingen. Çoğu zaman içimizde yaşadığımız fırtınalı duyguları, aşkı ve sevgiyi büyük oranda içimizde tutuyoruz. İzlediğimiz filmlerde hayran olduğumuz aşk sahneleri oldukça hoşumuza gidiyor fakat o filmlerde taklit edilen duyguların kat be kat güçlüsünü hissediyor olmamıza rağmen sevgimizi dışa vuramıyoruz.

Özel günler ise bunun için var. Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü ve daha niceleri. Hepsi, duygusal dışavurumda çektiğimiz kıtlığın giderilerek hayatımıza sevgiyi dahil etmemiz için birer aracı rolü üstleniyor.

Duygusal bakımdan çekingenliğimizin bir nedenini de bazı şeyleri konuşarak ifade etmenin güçlüğü oluşturuyor. Peki ya yazmak? Yazmak çok kolaydır hatta çoğu zaman sizin bile farkında olmadığınız fakat hissettiğiniz güçlü duyguların ortaya çıkmasını sağlar. Öyleyse bu Sevgililer Günü’nde sevgilimize karşı hissettiğimiz sorumluluğu yerine getirmek için ona yazıyoruz! Bu ona karşı hem duygusal bir açılma hem de harika bir hediye olacaktır. Peki alacağınız herhangi bir hediyeye ekleyeceğiniz ‘seni seviyorum’, ‘iyi ki varsın’, ‘Sevgililer Günün kutlu olsun’ gibi ufak notlar duygularınızı açıklamaya, aşkınızı paylaşmaya yeter mi? Hiç sanmıyorum (: Eminim ki ona karşı çok daha fazlasını hissediyorsunuz! Sevgililer Günü mesajları bile bu kadar basit olmamalı ki biz partnerimize aşkımızı sunuyoruz. Öyleyse sevgilimize yazacağımız bir hikaye –onunla birlikte gitmek istediğiniz yerler, nasıl tanıştığınız, ilişkinizin dönüm noktası anlatılabilir- bir hediye sepetinden bile daha etkili olacaktır. Neyse ki Sevgili Kitabı içinizden gelen aşk hikayelerini tam da sizin istediğiniz gibi yapmaya hazır ve nazır sizleri bekliyor (:

Bu Sevgililer Günü, aşkınızın günü olsun!