MERVE VE GÖKHAN

Ön kapak: AŞKIN "BİZ" HALİ
. BASKI
Merve&Gökhan
GİDEN
Sayfa 2: Herşey o gün, yani soğuk bir Şubat akşamı Polonya'ya ait Frederic Chopin Havaalanı'nda başlamıştı...
İkiside Türkiye'den Erasmus Programı ile eğitim görmek amacı ile gelmişti Varşova'ya...
Gökhan ay önceden gelmiş, Merve ise Şubat günü inmişti onun yanına. İkiside Türkiye'de aynı üniversitede okumuş; ancak birbirlerini daha önce hiç görmemişlerdi.
O ilk görüş, tanışma ve birbirlerini farkediş...
Kader, ağlarını onlar için çoktan
örmeye başlamıştı bile...
Sayfa 3: H<FONT FACE="Joyful Juliana" SIZE="">oşgeldin, ben Gökhan...<FONT FACE="Comic Sans MS" SIZE="">
Merhaba, ben de Merve...
MERVE, I AM YOUR MENTOR
Sayfa 4: T<FONT FACE="Joyful Juliana" SIZE="">üm dünya için özel bir anlam taşıyan Şubat Sevgililer Günü onlar için apayrı bir anlam taşıyordu artık. Çünkü karşılaştıkları ilk günden beri içlerinde taşıdıkları duyguları o gün kelimlere dökmüşler, hergün büyüyen aşklarını dans ettikleri kulüpte birbirlerinin gözlerine bakarak itiraf etmişlerdi.
Sanki o an dünya durmuş, etraflarındaki onlarca kişi yok olmuş, Merve ve Gökhan ellerini bir ömür ayırmamak üzere birleştirmişlerdi.
Mutluydular... Çünkü yıllardır eksik olan yanları artık tamamlanmış ve onlar bir bütün olmuşlardı...
Sayfa 5: CLUP ENKLAVA
Sen beklediğim aşkımsın...
Hayatımda hep ol istiyorum,çünkü
seni çok seviyorum Mucizem...
Gogo'yla Merve nerde??
Sayfa 6: Merve ile Gökhan'a artık gündüzler yetmez hale gelmişti. Aynı yurtta ve okulda olmalarına rağmen uyku vakitlerinde odalarına gitmek, o saatleri ayrı geçirmek büyük kayıptı onlar için. Ama onlar yurdun girişinde yer alan çikolata makinesi kenarındaki koltuklarda sabahalara kadar oturup konuşuyorlar, birlikte televizyon odasında lehçe programlar, çalışma odasında ise film izliyorlardı. Sabaha kadar yapılan konuşmalarla artık birbirlerini daha iyi tanır hale gelmişlerdi. Ne çok ortak yanları, benzerlikleri varmış oysaki...Tanıdıkça daha da çok seviyorlardı birbirlerini. Sabah olunca bir, iki saat uyuyup, ardından hazılanıp okula gidiyorlardı. Günün her saati her dakikası yanyana, el ele , göz göze geçiyodu onlar için. Hayatlarında hiç olmadıkları kadar mutluydular artık. Çünkü bekledikleri aşk tam da yanı başlarındaydı...
Sayfa 7: C i s z a...
RADOMSKA DOM
Ama asıl sen şunu duymadın bitanem
Yeter artık aşkım yaa...Yanaklarım ağrıdı valla..
Sayfa 8: Polonya'da birlikte geçirdikleri ay boyunca ülkenin neredeyse tüm şehirlerini gezmişler, hiç bilmedikleri yerlere ellerinde sadece bir harita ile gitmişler, farklı kültürleri, eserleri tanımışlardı. Aynı zamanda Varşova Üniversitesi'nde aldıkları bütün dersleri , ikiside başarı ile geçmişler; artık yavaş yavaş ülkelerine dönmek üzere hazırlıklarını yapmaya başlamışlardı.
Temmuz tarihine alınan biletlerle yalnız geldikleri bu ülkeden birlikte ve elele döneceklerdi. Heyecanlıydılar... Çünkü Türkiye'de de onları güzel bir hayatın beklediğinden emindiler. Ama onlara aşklarını veren bu ülkeyi asla unutmayacaklardı...
Sayfa 9: Warsaw
Lodz
Poznan
Haritaya göre Old Town yolun karşısında kalıyor aşkım
Wroslaw... İşte burası tam bizim şehrimiz
Sayfa 10: Türkiye'ye döndüklerinde yaklaşık bir ay kadar ayrı kalmışlar, Merve ailesinin yanına Antalya'ya, Gökhan'da Edirne'ye gitmişti. Ama Ağustos ayı başında Gökhan Antalya'ya Merve'nin yanına gelmiş ve ayrı kaldıkları günlerin özlemini gidermişlerdi.
Gökhan ev tutmak amacı ile ordan Isparta'ya geçmişti. Çünkü yüksek lisansının tez dönemindeydi ve tezini bu sene bitirmek zorundaydı. Merve ise son sınıftaydı artık.
İkisi içinde okul dönemi başlamıştı ve ikisi de mezun olma telaşındaydı. Ama okulda, evde heryerde birlikteydiler. Ne kadar yoğun olsalar da birbirlerine hergün vakit ayırıyorlar, beraberken çok güzel vakit geçiriyorlardı.
Sayfa 11: Yarın Yönetim Bilimi sınavım var ama aşkım biraz daha sessiz lütfen...
Bölge Kalkınma Ajanslarının Türk İdare Yapısındaki Yeri....
Sayfa 12:
Bir hafta sonu Merve ailesnin yanında gitmiş, Gökhan da ona sürpriz yaparak arkasından Antalya'ya gelmişti. Merve herşeyden habersiz sevdiği ile sohbet ederken, Gökhan heyecanla cebinden çıkardığı yüzüğü Merve'ye uzatmış ve geçirdikleri tüm güzel günlerin bir ömür sürmesi adına Merve'ye evlenme teklifi etmişti. - Aralık -
Merve şaşkınlık içinde sevdiğinin bu güzel hareketi karşısında çok mutlu olmuş ve o hafta sonu Gökhan'ı ailesi ile tanıştırmıştı...
Sayfa 13: benimle evlenir misin?
evet
evet
evet
evet
evet
Sayfa 14: yılının Haziran ayında Merve ve Gökhan başarılı bir şekilde bölümlerinden mezun olmuşlardı... Merve'nin mezuniyet törenine annesi, kardeşi, anneannesi, dedesi ve Turan abisi de gelmişti. Hem herkes bu mutlu günün heyecanını paylaşıyor hem de tüm aile Gökhan'ı daha yakından tanıma fırsatı buluyordu. Mezuniyetinden bir hafta sonra yani Merve'nin doğum gününde - Haziran - Merve ve Gökhan'ın aile arasında sözlenmeleri kararı alınmıştı. Çok mutluydular. Artık birlikte kuracakları hayatın adımlarını teker teker atmaya başlamışlardı...
Sayfa 15: Süleyman Demirel
Üniversitesi
Kamu Yönetimi Bölümü
Tebrikler canım yavrum benim...
Kutlarım benim başarılı kızım...
Herşey sizin sayenizde canım ailem... Biricik sevdiğim...
Sayfa 16: Birbirlerinin gözüne bakarak verdikleri bu söz onları ömürlerinin sonuna kadar beraber tutacaktı. Çünkü onlar birbirleri için yaratılmışlardı... Aynı anda aynı şeyi düşünen, aynı şeyi hisseden, berber oldukları her anı mutluluğa çeviren, eğlenmeyi seven, asla dargın kalamayan, birbirlerini tamamlayan nadir çiftlerden biriydi onlar... Hatta çift değildiler, birdiler... Merve kendini Gökhan'da, Gökhan'da Merve'de bulmuştu... Hayatlarındaki eksiklikleri bile aynıydı... Bu sebeple sıkısıkıya tuttukları ellerinin kıymetini, o elerin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorlardı... Onlar aşıktı ve bu aşkı öldükten sonra bile yaşayacaklarına inanıyorlardı...
Birbirlerinin gözüne bakarak verdikleri bu söz, onları ömürlerinin sonuna kadar beraber tutacaktı. Çünkü onlar birbirleri için yaratılmışlardı... Aynı anda aynı şeyi düşünen, aynı şeyi hisseden, berber oldukları her anı mutluluğa çeviren, eğlenmeyi seven, asla dargın kalamayan, birbirlerini tamamlayan nadir çiftlerden biriydi onlar... Hatta çift değildiler, birdiler... Merve kendini Gökhan'da, Gökhan'da Merve'de bulmuştu... Hayattan beklentileri bile aynıydı... Bu sebeple sıkısıkıya tuttukları ellerinin kıymetini, o elerin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorlardı... Onlar aşıktı ve bu tutkulu aşkı öldükten sonra bile yaşayacaklarına inanıyorlardı...
Sayfa 17: Canım yavrularım
Bir ömür mutluluklar
Rabbim sizi ayırmasın
Sayfa 18: Gökhan askerlik için İzmir'de sınava girmiş, yedek subay olarak ay askerlik yapma
Gökhan İzmir'de girdiği askeri sınavda askerliğini yedek subay olarak yapma hakkını kazanmıştı. Acemiliğini İzmir'de, yedek subaylığını Kayseri'de yapacaktı. Merve de Gökhan askerde iken aynı üniversitede yüksek lisansı kazanmış ve Isparta'da tekrar okumaya başlamıştı. Bu yıl onun için çok zordu; çünkü geçen sene her adımını Gökhan'la attığı Isparta yollarında artık yalnız olacaktı. Aralarına uzun yollar ve ayrı kalacakları tam on iki ay girmişti Her ne kadar telefon ve internet aracılığıyla rahatça görüşselerde konuşacak konuları, özlemleri asla bitmiyordu. İlk defa bu kadar uzun ayrı kalıyorlardı. Ama olsun... Aşkları ve aralarındaki o kuvvetli bağları onları herşeye karşı dimdik ayakta tutmaya yetiyordu.
Sayfa 19:
Sensiz nasıl iyi olabilirim aşkım
Canım seni çok özledim. İyisin değil mi?
Sayfa 20: Yazı eklemek için tıklayınız
Birlikteliklerinin belki de en zor günleri Gökhan askerden döndükten sonra başlamıştı. Gökhan askerdeyken KPSS kursuna da gitmiş ve yazı girdiği sınavdan iyi bir puan almıştı. Aldığı puan iyi bir kurumda memur olmasına yetiyordu. Ancak o dönem atama konusunda yaşanan sıkıntılar ve ertelemeler yüzünden işe girmesi uzamıştı ve Merve ile Gökhan bir yıl ayrı kalmak zorunda kalmışlardı. Gökhan Edirne'de atamasını bekliyor, Merve de Antalya'da tezini yazmaya çalışıyordu. İkiside stresliydiler. Bir an önce iş sahibi olup kavuşmak istiyorlardı. Çok fazla yanyana gelemediler. Telefon görüşmeleri de çoğu zaman onları çıkmaza sokuyordu. Ama onlar bu zor günlerinde üstesinden gelmeyi başardılar. Tarafların birbirlerini alttan almaları, çoğu şeyi anlayışla karşılamaları en önemliside birbirlerine karşı bitmek bilmeyen aşk ve tutkuları onları birbirlerine daha çok bağladı...
Sayfa 21: aıııghhhhh!! öyle demiyorum ben... beni anlamıyosun işte!!??**
hepsi geçicek bunların
sakin olmalıyım, sakin...
haklısın hayatım, dikkat ederim bundan sonra...
Sayfa 22: Veee beklenen gün gelmiş, Merve ile Gökhan .. Pazar günü hayatlarının en anlamlı sorusuna EVET diyerek hayatlarını birleştirmişlerdi. Aylardır sabırsızlıkla bekledikleri bu gün, onların mutluluğa doğru giden yollarındaki en önemli dönüm noktası olmuştu. Artık hiç ayrılmayacaklar, özlemini duydukları günleri doyasıya yaşayacaklardı. Nikah töreni ve balayının ardından Merve ve Gökhan Kastamonu'ya gidecekler ve hayatlarına orada devam edeceklerdi. Çünkü Gökhan İcra Memuru olarak Kastamonu'ya atanmıştı. Bambaşka bir şehirde, bambaşka insanlar arasında yalnız onlar olacak; her sorunun üstesinden beraber gelerek, sevinç ve üzüntüleri paylaşarak hayatı öğreneceklerdi. Hayatta diledikleri tek şey vardı ve oda en sonunda gerçekleşmiş, birbirlerine kavuşmuşlardı. Artık önlerinde onları bekleyen güzel günler vardı.
Sayfa 23: EVETTT..
Sayfa 24: İyice sür aşkım kremsiz yer kalmasınn
sürüyorum aşkım merak etme;))
Balayını Olympos'ta, ilk tatillerini ise Amasra'da geçirmişlerdi.
Yazı çok seviyorlardı... Birlikte yapılan tatillerin verdiği haz apayrıydı artık...
Sayfa 25: gülümseyin
çekiyorum
çizzz
Sadece yazın değil, kışın da keyfini çıkarmayı çok iyi biliyorlardı. Erciyes, Ilgaz, Davraz... Kartopu oynarken, kardan adam yaparken hemen çocuklaşıyorlardı...
Sayfa 26: Evlerinde huzurla geçirdikleri vakitlerde film izlemeye ve doyasıya gülmeye bayılıyorlardı...
Cici kuşum, küçük kuşum...
Aşkım çok beğendim...
Aşkım beğendin mi? Yeni çıkan filmlerin hepsini indirdim dün....
Sayfa 27: Birlikte hazırladıkları leziz pizzalar hafta sonlarının vazgeçilmezi haline gelmişti...
Canım ben bir dilim daha istiyorum, ellerine sağlık bitanem...
Hayatım getiriyorum ama patatesler fırında daha...
Sayfa 28: Aşkım şu haberi mutlaka görmelisin bak
Bebeğim görmüyormusun bir dakika boş durmaya vaktim yok
Temizlik günleri ne kadar sıkıcı olsada onlar bu anları da keyifli hale getirmeyi her seferinde başarıyorlardı...
Sayfa 29: hayır canım öyle değil ohooo...!!!!!
niye öyle
değilmiş
bal gibi de öyle işte....
allam el kol yapıo bide
Zaman zaman inatlaşsalarda, tartışsalarda bu durumu asla uzatmazlardı. Mutlaka bir taraf alttan alır ve herşey biranda tatlıya bağlanırdı...
Sayfa 30: Yılbaşı, doğum günü, tanışma ve evlilik yıldönümü gibi günler yeterli değildi onlar için. Önlerine gelen hergün bir sebepti kutlamaları için...
. Günümüz Kutlu Olsun Aşkım


Seni Seviyorum Hayatımm

Sayfa 31: Pazar kahvaltısı hazırlamak,
hazırlarken de mutlu olmak gibisi yoktu.
sigara böreği, sucuklu yumurta
oyh oyh
Sayfa 32: Geceleri hiç bitmeyen konuşmalarının ardından sabahları birbirlerinin gözlerine bakarak uyanmak onlar için hayattaki en büyük mutluluklardandı...
Aşkım uyuyor musun???
Sayfa 33: Birlikte alışverişe gitmek, evlerine, birbirlerine hediyeler alıp süprizler yapmak ayrı bir keyifti onlar için...
Aşkım Kirli Pati dışarda kalmış baksana
Ayy canım şurdan mısır alıp verelim mi ona??
Süt Mısır
ELVAN APT.
Sayfa 34: Her yeri gezip görmek, tüm ülkeyi hatta dünyayı dolaşmak Merve ve Gökhan'ın ortak hedefi idi. Vakit buldukça da hiç görmedikleri, bilmedikleri yerlere giderler, hayattan mutlaka bir kare çalarlardı... Kısacası; herşeyi birlikte yapmak, herşeyin ilkini yaşamak, yaşamdan tad almak ve her anını paylaşmak onlar için vazgeçilmez bir tutku haline gelmişti...
Aşkım fotoğraf makinesinin hafızasını boşalttın dimi
Herşey tamam aşkım... bekle bizi Benalux Turu...
Sayfa 35: Bunca mutluluğun, aşk ve sevgi dolu günlerin, hayatlarının son anına kadar sürmesi tek dualarıydı onların.
aşıklar parkı
İnşallah duaları gerçekleşir ve bu kenetlenmiş eller ile birbirlerine bakınca hala ilk günkü gibi atan bu yürekler asla ayrılmaz...
Hanım hafta sonu çocuklar geliyormuş...
Hadi kalkalım da sevdikleri yemekleri yapayım bey
Arka kapak: mutlu
son